29 Ekim 2019 Salı

BRIGHTON


BRIGHTON, OLAĞANÜSTÜ ŞIKLIĞlN VE GÖSTERİŞLİ sefahatın rahatça yan yana bulunduğu, günübirlik gelenler için bir sayfiye beldesi olduğu kadar çekici bir konferans merkezi de olan bir çelişkiler yumağıdır. Britanya'nın diğer birçok deniz tatili yöresi gibi, Brighton da, daha ucuz ve güneşli yabancı merkezlerin rekabetinden olumsuz etkilenmiştir. Yine de, burada, kasabanın geçmişten gelen "eski Okyanusun Biblosu, parlak Brighton" şeklindeki ününü yansıtacak kadar estetik binalar ve çapkınca ışıltılar bulunur.

18. yüzyıl boyunca, Sussex'in küçük balıkçı köyü Brightelmstone bir deniz suyu kaplıcasının üzerinde yükseldi. Sahilin hemen arkasındaki dar sokaklardan oluşan The Lanes denilen bölgede eski Brightelmstone'dan kalanlar hala görülebilir.

İçeri doğru, daha sonra IV. George olacak Prens Regent'in 19. yüzyıl başında Prince of Pleasure (Haz Prensi) olarak hüküm sürmek üzere Brighton'a gelmesiyle çoğalan Regency tarzı teraslar ve hilal biçiminde sokak ya da meydanlar uzanır. Prens 18l5'te Brighton'ın tam ortasına kendisi için bir saray yaptırdı. Royal Pavilion adlı gösterişçi, kaba ve eğlendirici bu yapı soğan biçimli aşırı büyük kubbeleri, minareleri, tavana tutturulmuş büyük ejderhaları ve ağaç biçimli şamdanlarıyla"olmazsa olmaz" bir ziyaret yeridir. Çağdaş eleştirmenler bu yapıyla dalga geçmiştir: William Cobbet "şalgamlar ve lale soğanları" tanımlamasını yaparken; Sidney Smith " insan St. Paul Katedrali Brighton'a gelip yavrulamış sanıyor" demekten kendini alamamıştır.

Deniz kıyısında, hala iyi iş yapan Palace Pier (Saray Rıhtımı; 1899) ve Avrupa'nın en uzunu olan su al­tı tünelinde köpek balıklarıyla diğer deniz canlılarını yakından görebileceğiniz Sea Life Centre ( Deniz Yaşamı Merkezi, Marine Pamde, Tel: 0 1273-604234)yer alır. Burada, Volk's Electric  Railway'in küçük vagonlarından birinde doğuya, Marine Station'a gidebilir ya da zarif Kemp Town 'a (Kemp Kasabası) doğru tepeleri tırmanabilirsiniz .

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder