15 Eylül 2019 Pazar

Kudüs Anıları


Bu kadar çok mekânın bulunduğu böylesine bir şehirde, herkes eninde sonunda kendisi için özel bir yer bulur. Sahneye çok geç çıktıkları için Kıyame Kilisesi'nde çok az ayrıcalıktan yararlanabilen Protestanlar için bu tür özel yerlerden biri, çan kulesinden Eski Şehir'in en muhteşem manzaralarından birinin görüldüğü Luthercilerin Kurtarıcı Kilisesi ya da Yafa Kapısı yakınındaki Hz. Davud Kulesi'nin hemen çaprazında, Anglikan Kilisesi tarafından 1849'da inşa edilen ve Osmanlı İmparatorluğu'ndaki ilk Protestan kilisesi olan, sade ama çekici görünümlü Hz. İsa Kilisesi'dir.

Buranın biraz ötesinde, kalın surlar içinde ve her gece saat 10'da sürgüleri sürülen ve kilitleri vurulan sağlam bir giriş kapısının ardında, şehir içinde küçük bir şehir olan Ermeni Mahallesi bulunur.

Buraları ziyarete gelen bir Yahudi için özellikle ziyaret edilmesi gereken bir yer Rivka Veyngarten'in evidir, çünkü o hâlâ burada oturuyor.

“Ordu beni 1967'de çağırdı” diye anlattı Rivka. “Yahudi Mahallesi'ne ilk ben döndüm ve doğruca bu eve geldim.”

Bu ev baştan aşağı yeniden yapılmış taş bir mahallede, Or Hahayim Caddesi 6 numarada bulunuyor. Ama 1948 yılında bu evde Rivka'nın babası olan haham Mordehay Veyngarten oturuyordu. Kendisi, o zamanlar bu mahallede yaşamlarını sürdüren 25.000 Yahudi'nin dini lideri ve Arap askerlerine mahalleyi teslim eden kişiydi.

“O ne yapabilirdi ki? Yaşayanlar sadece kadın ve küçük çocuklarla, bir erkek çocuk ordusundan ibaretti” dedi Rivka. “Bu olaydan sonra babamın kalbi çok kırıldı. Bir daha ne güldü ne de gülümsedi. Onun yanında radyoyu açamaz, hatta piyano bile çalamazdık.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder