8 Eylül 2019 Pazar

Kısa Kısa İslami Bilgiler


İslamiyet'te yerleşik bir dinsel hiyerarşi olmadığı için bu tür yorumları geçersiz kılacak bir üst makam yok. İslamiyet'te ne papa ne patrik var, ne de dinden sapanları aforoz edecek bir otorite. İslam'ın yetkesi son kertede kutsal kitabına dayandığı için, imamlar cemaatlerine rehberlik edip irfan dağıtsalar da her birey Allah Kelamı'nı kendince yorumlamakta serbesttir. Bu ikilemin varlığı Kuran'ın kendisinde Âl-i İmran suresinin yedinci ayetinde bildirilir: “Kitabı sana indiren O'dur. O'nun ayetlerinden bir kısmı muhkemlerdir ki; onlar kitabın anasıdır. Diğer ayetlerse müteşâbihlerdir (yorumlanmaya açık). Şu var ki, kalplerinde bir eğrilik ve bozukluk bulu- nanlar fitne aramak, onun yorumuna öncelik tanımak için kitabın sadece müteşâbih kısmının ardına düşerler. Onun tevilini ise bir Allah bilir, bir de ilimde derinleşmiş olanlar. Bunlar “ona inandık, hepsi Rabbimiz'in katın- dandır? derler. Gönül ve akıl sahiplerinden başkası gereğince düşünemez.”

Allah dinde zorlamayı yasaklar. Hz. Muhammed'i kendi yöresindeki insanlara yeni inancını sadece vaaz etmeye yönlendirmiştir. Hele yedinci yüzyıl Mekkesi'ndeki bitmek tükenmek bilmez kabile savaşları ve yaygın inanç olan putperestliğin Kâbe'yi merkez aldığı dikkate alındığında, bu hiç de kolay bir iş değildi. İlah heykelleriyle dolu bu kutsal makam putperest ayinleri için kullanılıyordu. Hz. Muhammed ve ilk Müslümanlar, gözle görülmeyen tek bir Tanrı'ya inandıkları için alay konusu oldular, şiddetli saldırılara maruz kaldılar.

Zulüm altında geçen bir 10 yıldan sonra Hz. Muhammed ve ilk Müslümanlar, pek çok sakininin İslam'a döndüğü ve Mekke'ye yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki Medine'ye göç etti. Yıllar sonra, müminlerden kurulu küçük bir orduyla birlikte Mekke'ye döndü, şehri fethetti ve içindeki putları kırdıktan sonra Kâbe'yi yeniden Hz. İbrahim'in tanrısına, Allah'a adadı. O zamandan beri hacılar Kâbe'yi İslam'ın en kutsal makamı sayar. Her yıl dünyanın dört bir yanından gelen 2,5 milyon Müslüman Hz. İbrahim'in ve Hz. Muhammed'in izinden gitmek üzere Kâbe'nin gölgesinde toplanır. Kelime-i şahadet getirmek, namaz kılmak, oruç tutmak ve zekât vermekle birlikte İslamiyet'in beş şartından biri olan hacca, gücü yetenlerin hayatı boyunca en az bir kere gitmesi zorunludur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder