17 Eylül 2019 Salı

Keşmir Savaşı


Keşmir için başlayan savaş, İngilizlerin Güney Asyalı Müslümanlara bir vatan yaratmak üzere Hinduların ağırlıkta olduğu Hindistan'ı bölerek Pakistan'ı kurduğu 1947 yılından beri devam ediyor. Hindu mihrace Hari Singh'in yönettiği, nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman bir prenslik olan Cemmu ve Keşmir, o günlerde büyük çalkantılar yaşıyordu. Mihrace ülkesi için bağımsızlık istiyor, ama bu bağımsızlığı nasıl kazanacağını bilmiyordu. Sonunda 11'inci saatte Hindistan Birliği'ne Katılma Belgesi'ni imzaladı, fakat ülkesi Pakistan'daki aşiretlere mensup savaşçılar tarafından çoktan istila edilmişti. Hindistan ve Pakistan liderlerinin her ikisi de devlet olma hayallerini desteklemek için ısrarla Keşmir'i istiyorlardı. Hindistan'ın laiklik yanlısı başbakanı Cavaharlal Nehru, Müslüman nüfusun Hindu çoğunlukla barış içinde yaşayabileceğini göstermek istiyordu; bir İslam milliyetçisi olan Muhammed Ali Cinnah ise bir başka ülke tarafından kuşatılmış olan bölgedeki Müslümanlar olmadan Pakistan'ın tamam olamayacağında ısrar ediyordu. İki ülke, bu anlaşmazlığın hemen ardından Keşmir'i bölen bir savaşa girişti. İnişleriyle çıkışlarıyla bu savaş, özünde hiç bitmedi. Bugün Keşmir'de 400.000 civarında Hindistan ve bunun yarısı kadar da Pakistan askeri bulunuyor. Güney Asya'daki bu jeopolitik oyun tahtasının öte yanında ise, kendilerini Keşmirli —ne Hintli ne de Pakistanlı— olarak tanımlayan, fakat bugün yapay bir hattın iki yanında bölünmüş olarak yaşayan insanların özlemleri yatıyor. Her iki ülkenin yerel gazetelerinde, yeni bir şiddet haberinin yer almadığı tek bir gün bile geçmiyor; kontrol hattının diğer tarafının topa tutulmasından, Pakistan tarafından desteklenen Müslüman gerillaların sınır ötesi saldırılarına ve Keşmir'in 1989'dan beri Hindistan güvenlik kuvvetlerine karşı bağımsızlık mücadelesi veren yerli Müslüman militanlarına kadar. Bu karşılıklı meydan okumalar, artık kanla dolu tek bir kazanda birbirine karışıyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder