16 Eylül 2019 Pazartesi

İsrail'in İşgalinde Filistin


İşte o an gerçekler insana batmaya başlıyor. Bu savaş artık birbirinden korkan ama birbirleriyle mücadele azimlerini sergilemekten de çekinmeyen çocukların savaşı.

Filistinli bir siyaset bilimi profesörü olan Saib Erakat, “Çocuklar aralarında kimin tutuklandığını konuşuyor” diyor. “Ergenlik çağındaki çocukların sohbet konuları kaç kere hapse düştükleri ve onları sorguya çeken İsrailliler karşısında nasıl davrandıkları.”

Çatışmaların topluma nüfuzu öyle bir derecede ki, küçücük çocuklarda bile derin izler bırakıyorlar. Bir gün en fazla yedi sekiz yaşında gösteren bir çocuğun resmini gördüm. Serseri bir kurşun bacağını sıyırmıştı ve küçücük ağzı acıyla büzülmüştü. Gazze'de tanıştığım bir kadın, dört yıl önce lastik bir mermi ile başından vurulan sekiz yaşındaki kızından bahsetmişti. Annesinin söylediğine göre çocuk o zamandan beri konuşma yeteneğini kaybetmişti.

Doğal olarak çatışmalar her iki tarafta da derin izler bırakıyor. 22 yaşında İsrailli bir teğmenle, bu bölgelerde üstlendiği askeri görevler hak- kında baş başa bir görüşme ayarlıyorum.

Gerçek kimliğinin gizli tutulmasını rica eden Myron, “Yolda bir adamı çevirip suratının ortasına bir tane çakabilirsiniz ve bu adam hiç sesini çıkarmadan karşınızda öylece dikilebilir. Yüzlerindeki nefret ifadesini okuyabilirsiniz, ama yapabilecekleri pek bir şey yoktur” diye anlatıyor. Myron konuştuğumuz birkaç saat boyunca, bir terapi seansındaymış gibi anlattıkça anlatıyor. Myron, askerlerin büyük bölümünün olay çıkmasını istemediğini, tam aksine olay çıkmasın diye dua ettiklerini ama işgal altındaki topraklarda görev yapa yapa katılaşarak aşırı sinirli olduklarını ve uzun bir müddet ortalık süt limanken, ani ve tek bir kıvılcımın çok büyük bir patlamaya neden olabildiğini anlatıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder