İzmir'in batıya doğru uzanan yarımadasında Çeşme, Urla ve Karaburun
ilçeleri yer almaktadır.
İzmir Körfezi'nin doğu ucundaki Foça'nın
karşısında, batı ucunda yer alan Karaburun, yarımadanın en bakir yöresidir. 106
km'lik İzmir - Karaburun yolu deniz kıyısını izleyen asfalt ama çok virajlı
olduğundan birbuçuk saat kadar sürer. Yol üzerinde geçilen Urla, Çeşmealtı ve
Mordoğan İzmirlilerin orta halli yazlıklarının mekanıdır. Urla'nın ilçe merkezi
denizden içeridedir fakat hem İzmir Körfezi'ne hem de Sığacık Körfezi'ne sahili
vardır. Urla'ya bağlı Bademler Köyü ilginç, özellikle görülmeye değer.
Kooperatifleşmenin ilk örneklerini vererek kalkınmış Bademler modern evleri,
okuma ve tiyatro salonu ve ülkemizin tek “Oyuncak Müzesi” ile alışageldiğiniz köylerden
çok farklıdır. Karaburun kayalar üzerinde kurulmuş, ancak batısı sahil olan
sarp bir. küçük ilçedir. Şeyh Bedrettin'in müridlerinden Börklüce Mustafa'nın
önderliğindeki köylü ayaklanmalarının geçtiği yörelerden biri olarak bilinir. Çeşme
İzmir'in en gözde sayfiye yeridir. İzmir'e dözgüm Bir oroyolla bağlı olan Cesme
'nin ara sokaklarında dolaşmayı unutmayın.
ÇEŞME
İzmir'den Çeşme'ye yapılan yeni ve güzel
otoyolla ulaşılıyor (1995 Nisan sonunda henüz tümü açılmamıştı, ama yaz
sezonuna yetişeceği söyleniyor). Otobüsle gitmek isteyenler İzmir Üçkuyular
terminalinden Çeşme Seyahat otobüslerine binmeliler. Otomobille 45 dakikada
ulaşılabiliyor. İstanbul'dan direkt otobüs var. Muğla veya Aydın yönünden gelenler Selçuk
(veya Kuşadası) Gümüldür - Seferihisar yoluyla İzmir'e uğramadan Çeşme'ye
ulaşabilirler. Yer yer virajlı ama sahil boyunca ilerleyen güzel bir yol, fazla
trafiği de yok. Çeşme iki bölümlü bir ilçe. Önce İlica'ya geliniyor. Ilıca yeni
bir yerleşim. İzmir'in en gözde yazlık yeri. Arsa pek bulunmuyor, yazlık
evlerin alınıp satıldığı pek görülmez ama satılırsa da çok pahalıdır. Yeterli
otel ve lokantalar var. Yazın sıcak günlerinde bile öğleden sonra çıkan İmbat,
serinliğiyle havayı rahatlatan bir rüzgardır. Akşam iyice inerken İzmir
sosyetesinin gençleri sokaklarda volta atmaya, gece de gençler diskoları,
büyükler meyhaneleri doldurmaya başlar. Apartmanlaşmamış yazlık evlerin bakımlı
bahçelerinde sofralar kurulur. Ilıca'nın plajı uzun, güzel kumsallıdır. Sığ
denizi özellikle küçük çocuklar için çok uygundur.
Ilıca'nın adı 1,5 km ilerdeki Şifne
ılıcalarından geliyor. 42 derece sıcaklıktaki doğal havuz suyunun fazlası
denize akıyor. Tuzlu deniz suyu dibe inip tekrar ısınıyor ve yüzeye çıkarken
mineralleri de getiriyor. Şifası da buradan geliyor. Romatizmal hastalıklar, iç
hastalıkları ve kadın hastalıklarına iyi gelen termalin dinlendirici özelliği
de var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder