BODRUM
Bodrum yalnızca dinlenilecek bir yer
değildir. Tatile mutlaka eğlence katılır. Bodrum tatilinde gün ikiye bölünür.
Gündüz masmavi bir koyda denize girilir, parlak güneşin yakıcılığına bırakılır
bedenler, yani dinlenilir de geceye hazırlanılır. Gün batıp da yıldızlar
gökyüzünü süslediğinde yeni bir hayatın çağrısı duyulur. Bu çağrıya kulak
tıkamak mümkün değildir. Bodrum gecesinin çağrısıdır bu. Dostlukların,
düşlerin, aşkların çağrısına kim karşı koyabilir? Hele bir de dolunay
süslüyorsa gökyüzünü!..
Kıyı boyunda, çevre köylerde ve koylarda,
beyaz badanalı evlerin kıyısına dizildiği sokaklarda, yamaçlarda lokantalar
geceye hazırdır: Usta balıkçıların ağlarına, oltalarına paçayı kaptırmış
balıklar buzlara yatırılmıştır: Orfozlar, renkli skaroslar, midye dolmaları,
kalamarlar ve mutlaka ahtapotlar!.. Bodrum'da rakı sofrası kurulmuşsa ahtapot
salatası olmazsa olmaz. Ahtapotlarından mı, pişiren ustalardan mıdır bilinmez
ama öyledir.
Bodrum'da herkes kendi gönlüne göre bir
yer bulur akşamı geçirecek. Balıkçı meyhanesi de vardır, pizzacı da. Fasıl
geçilen yer de vardır, metal müzik de. Barlar Sokağı, Cumhuriyet Caddesi,
Neyzen Tevfik Caddesi, Azmakbaşı; kısacası her yer barlarla, meyhanelerle
doludur. Seçim sizin. Bodrum Kalesi'ndeki müzede bulman, bafıklardar çıkarılmış
com koleksiyonu dünyaca ünlüdür.
BODRUM'DA TARİHİN ZENGİNLİĞİ
Bodrum sadece deniz ve güneş değildir,
sadece renkli geceler de değildir. İnsanoğlunun Bodrum'daki macerasının 3000
yıla uzanan bir tarihi vardır. Bodrum'lu Tarihçi Herodot kentin MÖ. 1000
yıllarında Dorlar tarafından bugün kalenin bulunduğu yerde kurulduğunu yazıyor.
O zaman burası adaymış.
Halikarnassos en parlak dönemini MÖ. IV.
yy'da yaşamış. Burayı Karya başkenti yapan Mousolos'un 24 yıl süren yönetiminde
dünyanın yedi harikasından biri sayılan ve günümüze ancak temelleri ulaşabilen
muhteşem Mousoleion anıtının yapımına başlanmıştı. Onun ölümünden sonra hem
karısı, hem de kızkardeşi olan Il. Artemisia anıt mezarın yapımını sürdürdü. O
da tamamlayamadan ölünce sanatçılar kendi olanaklarıyla anıtı tamamladılar. 36
sütunla çevrili İyon tarzı tapınak bölümü, onun üzerinde 24 basamaklı piramit
ve en üstte atlı bir araba ile Mausolos ve Artemisia'nın mermer heykellerinden
oluşan 42 metrelik muhteşem bir eser ortaya çıktı. Heykeller ve bazı
kabartmalar bugün British Museum'dadır. Kaçırılmamış, padişahın izniyle
götürülmüştür.
Artemisia ölünce yerine İdrius, ondan
sonra da Prenses Ada başa geçmiş. Küçük kardeşi tarafından tahttan indirilen
Ada kente hakim olan İskender (MÖ.334) tarafından tekrar tahta çıkarılmıştır.
İskender'den sonra bölge Lysimachos'un
(MÖ. 301), sonra Ptolemaios'ların egemenliğine girmiş. MÖ. 189'da Rodos, 167'de
Bergama Krallığı'na bağlanmış, MS. IV. yy'da Karia döneminde Piskoposluk
Merkezi haline gelmiştir. 1274'de Menteşe Beyliği bu bölgede kurulmuş ve Kanuni
Süleyman zamanında Osmanlı topraklarına katılmıştır.
Eski kent bütünüyle bugünkü yerleşimin
altında kaldığı için fazla bir şey ortaya çıkarılamamıştır. Bodrum'un üst tarafından
geçen karayolunun yanındaki tepede bulunan ve restore edilen tiyatro da
Maussollos döneminde yapılmıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder