30 Ağustos 2019 Cuma

Milas'ın Tarih Kokan Köyleri


Köyün girişinde, açık tenli bir delikanlı, antik kenti gezmek isteyenlere bilet kesmek için bekliyordu. Köy meydanındaki maviye boyalı fırın ve köy kahvesi, terk edilmişliğin ilk görün­tüleri olarak beni sarstı. Bir hayalet köydeydim. Arkama dönüp baktım, suyu akmayan çeşmenin yanında duran genç, artık orada yoktu. Stratonikeia antik kentinin kalıntıları arasında, yaşamın da harabeye dönüştüğü bir köydü burası. İnsanlar, bir belirip, bir yok olu­yordu. Yaşam enerjisi yoktu, sessizlik vardı. Gök gürültüsüne benzeyen bir sesle irkildim... Çomakdağ'ın yamaçlarından Milas'a bakan antik kent Labranda'da bir kehanet merkezi varmış. Ünlü gezginlerin ve coğrafyacıların an­lattığına göre, tapınakta bulunan kutsal ha­ vuzda, rahiplere Zeus'tan mesajlar ileten, altın gerdanlıklarla ve küpelerle süslü balıklar yaşar­ mış. Balıkların, çağrıldıklarında gelip, insanların avuçlarından yem almaları olumlu, almamaları ise olumsuz işaret sayılırmış. Avucuma bir yem alsam, belki öğrenebilirim... Acaba insanlar, Milas'tan geçip gitmeye devam edecekler mi? Eskihisar köyü, bir gün tamamıyla terk edile­cek mi? Çomakdağ'ın kadınları ve düğünleri hep böyle kalabilecek mi?




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder