Yıllar önce, daha otoyol yokken, Söke-Milas-Bodrum güzergahında giden yolcuların, balık yemeden geçemediği bir yerdi, Bafa kıyıları. Çamiçi köyüne kadar sıralanan küçük balık restoranlarında, havuzlardan gölün taze balıkları seçilir ve ızgarada pişirilirdi. Hatta sabah kahvaltısında bile balık yiyene rastlamak olağandı. O günden bugüne, gölün ekosisteminde meydana gelen değişimler, göldeki balık miktarını azalttı.
1994 yılında, biyolojik yapısı ve bilimsel araştırmalar için ideal bir merkez olması nedeniyle, Bafa Gölü, 1994 yılında, "milli park" kapsamına alındı. Böylece, yasal olmayan faaliyetlere son verildi; kaçak avlanma ve aşırı otlatma engellendi.
Bafa ve çevresi, uluslararası kuş alanları listesinde bulunan ve 208 kuş türünün saptandığı bir bölge. Bu kuş türlerinin 68'i burada kuluçkaya yatıyor. Nesli tehlikede olan ve bütün dünyada sayısı ancak 2000 olan tepeli pelikanların, üçüncü en büyük kolonisi Bafa Gölü'nde kuluçkaya yatıyor. Yine dünya çapında nesli tehlikede olan, cüce karabatak ve deniz kartalı burada kuluçkaya yatıyor. Ayrıca göl, 300.000' in üzerinde farklı türden kuşlara kış aylarında, barınma ve beslenme olanağı tanıyor. Flamingo, kül rengi balıkçıl, sakar meke, yeşilbaş ördek, bozdalağan ördek, saztavuğu, uzunbacak, yalıçapkını ve beyaz balıkçıl bu bölgede görülebilen diğer kuşlardan bazıları. Bunun yanı sıra gölün kış aylarında yüz binlerce ördek ve su kuşu türü tarafından beslenme ve barınma yeri olarak kullanıldığı tespit edilmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder